2 Aralık 2008 Salı

Sikerler adamı


..Orospuydu siktik,pezevenkti öldürdük!..

20 Kasım 2008 Perşembe

without sex but on the beach


Between the eyes of love I call your name
Behind the guarded walls I used to go
Upon a summer wind theres a certain melody
Takes me back to the place that I know
Down on the beach

The secrets of the summer I will keep
The sands of time will blow a mystery
No-one but you and i
Underneath that moonlit sky
Take me back to the place that I know
On the beach

Forever in my dreams my heart will be
Hanging on to this sweet memory
A day of strange desire
And a night that burned like fire
Take me back to the place that I know
On the beach

The one and only


For a bitter taste;drink with exgirlfriend !

19 Kasım 2008 Çarşamba

Poz verir durmadan İstanbul

O incecik çizgi..


Saat 01.11, 8 gibi yediğim pizzanın son mozarellarını sindiriyorum muhtemelen..sırf keyfi katlansın diye biten biradan sonra çay demledim ki sigarayla sevişeyim.ışığı da kapattım.
neyse..
tribünden bakınca en ala orospu çocuğu olarak gördüğümüz NKFVAS* diye haykırdığımız insanoğulları o 90 dakika dışında rakı sofrasında kadehleri tokuşturduğun belli mevzularda omuz omuza durduğun kimi zaman alayına gider yaptığın -ki bu lafın gelişi ben öyle gider yapmam içim yumuşak- kişiler..ama küçüklükten damarlarına goldenshot yemiş biri olarak eskisi kadar bıçkın değilim.
Aradığı huzuru tribünde bulanlar var bu memlekette çok normal.bende buldum 2 haftada bir sokakta yapılan o muhabbet, hiç eskimeyen, haykırırken beynini karıncalaştıran besteler...yapmazsam eksikliğini hissedeceğim nadide işlerdendir...rock fest gibi düşünmek lazım aslında festival boyunca seks,drugs,rock and roll stadta da pankart,beste, davul..vay be iyi formülize ettim olayı.mühendis olucaz sonuçta.
işte kızlarda bu pratik zekama hastalar mesela ben bi a4 kağıdını simetrik olarak 8 dan fazla katlayabiliyorum ama siz anca 8 e kadar katlayabilirsiniz.işte aramızdaki ince çizgi o.
winamp i shuffle a aldığım için çok farklı başladım ama nasıl bitirdim..bütün mevzu winampin rastgele çalmasındandır.

Dersaadetten bir foto..

18 Kasım 2008 Salı

Bu şiiri şekil yönünden inceleyiniz.



------İşte Gidiyorum-----------

Sana doyamamanın acısı ile
Dünyaya büyük bir isyan ile
Buraları sana bırakıyorum açmamış tomurcukları
İşte gidiyorum içimde büyük bir sancı ile
Kan ile dolmuş gözlerim ile
Keder ile bürünmüş bedenim ile

İşte gidiyorum şarkımızı dinlemeden
Bakmadan duvardaki resmine
Tutmadan ellerini sarılmadan ağlamadan
İşte gidiyorum yüreğimdeki alev ile
Hasretimle boğuşarak gidiyorum
Bir karanlığa doğru,hiçliğe doğru
Aşkımı yanıma alarak
Özlemin esiri olan aşkımı
İşte gidiyorum
Seni bulamayacağım ellere
Sensiz bir hayata gidiyorum

İşte gidiyorum
Üzerimde hasretin ile
Yanarak sızlayarak gidiyorum
Hıçkırarak özlemi yudumlayarak gidiyorum
İnanamayarak gidiyorum...

alıntı:Adem Ay


Kusura bakma Adem Ay ama araya 2-3 satır +18 mısra sıkıştırsan albenisini arttıracaksın şiirin..şu sancılı günlerimde aşkı kalp gibi vücuda kan pompalayan bi organla beraber anmanın ne kadar doğru olduğunu fark etmeye başlıyorum...

Gidesim var..



Saat 00.48, sardalyayla yenen makarnanın son burgularını sindiriyorum heralde..bi de eklemeden geçemeyeceğim kurşun kalemle yazarken o çıkan sesmiş bana ilham veren...az önce biraz televizyon izledim, atv de adanalım diye bi dizi başlamış oktay kaynarca felan. sözde yunan bi kızı var vatandaşın ama ne güzellik şiir gibi hiç annesini bi adanalı..neyse..üste de bi video koydum ki yazı sarmazsa izlersiniz diye. şunu belirtmek isterim yazılarımda üç noktalarda biraz düşünmeyip devam ederseniz yazıyı mundar edersiniz...bende de tam muhafazakar faşist ismi var hatta soyisimde çok septik amınagodum halbuki ben çocuğuma güzel akımları andıran isimlerden seçeceğim mesela fransadan romantizm akımını andırdığı için ismi soko olsun ve cevap anahtarına kodlarken zorlanmasın diye başka da isim koymayacağm.yazıdan 3 noktaları çıkardığın vakitte 2 satır bişey kalıyo ha.kabul bunu arakladım.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Ahir Hayatımda Ben Böyle Saçmalamamıştım.




Güvenilir biri olduğunun sanılması,sırtına koyulabilecek en büyük yüklerdendir kanımca..tabii belli standartta 1 adam için.Aile baskısı ile alakalı olmasada bana yapılan sayısız kıyaktan sonra kendimi bir mortgage kurbanı gibi hissediyorum...Kaldırmıyor bu bünye!" Piç olmak güzeldir be abi!" , "Ben mizahçı adamım ayaklarım yere basmıyor benim" hastır ordan puşt (nerden öğrendiysem bu kelimeyi)keşke o kadar bedava olsa bu işler.
Ondört şubat programımı şimdiden yaptım; önce Lord of the rings serisini sonra matrix,x men derken her zamanki gibi finali güzel yapıp 12 yaşımdan beri emek harcadığım,varlığıyla övündüğüm,kötü gün dostum,yoldaşım Harun Yahya videoları tadındaki "İsmail'e Hayat Dersleri" arşivimle bitirip huzur içinde uyuycam.Ne uğraşıcam ağğbi çan çan çan.
Vikipedi'ye Tire köftesi yazınca ne çıkar bilmem ama bu kıçıkırık bloğa yazıp sörç ederseniz kuzeni bol,zevk sahibi bir zatın pişmiş kelle gibi sırıtan fotoğrafı belirebilir.işte bizde böyle paslaşıyorz arada o mail atıyo felan ben blog kasıyorum felan.
Issız adam veyahut erken boşalan adam ne dersen artık..sormuşlar buna neden bu kadar ıssızsın diye oda ne dese beğenirsin s2şmeyi çok seviyorum da ondan demiş.velhasıl kelam kendimi buldum bu adamda dali gibi hem faşist hemde sürrealist olmaya ne gerek var senin şurda yok liseden kalma yok komşu kızı yok beşik kertmesi 5-6 tane muhtelif zamanlarda kapısını çalabildiğin kız arkadaşın olsa ve romantizm aramadan gömüşüp sonra karşılıklı sigaralarınızı içseniz...Peki diyeceksiniz "insan hiç sevmez mi sadık diye" ben de diyeceğim ki bn inşaat 2.öğretimim.

3-4 ayda bir yazıyorum biliyorum çok özlüyorsunuz...

2 Haziran 2008 Pazartesi

Ben her hafta "pazar" gezerim.


manzaralı ve üzerinde sevişen çift olmayan bankları çok severim.

..insanın kafasında kurduklarını, hayata geçirememesi; geçirebilecek kadar muktedir olmaması çok acı..en basitinden ekşisözlükte yazar olamayıp türevlerinde yazmak,blog açmak gibi durumlar, gerçi seneye ekşisözlük 10000 yazar alıcak diyorlar ama hayırlısı,nasip,kısmet.

durumsallık, insana; insanı çok pohpohlayıcı manevralar yaptırabiliyor.mesela: birçok kişi üniversitede 2. tercihine yerleştiği zaman "oraya gitseydim başarılı olamaz, psikolojim çöker ve abazalıktan kırım kırım kırınırdım der."buyrun size pohpohlayan bir kelam.mühim olan mutlu olabilmek tabi.
 
hayat seni aşağılar,sen ona küfredersin


köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin dostum! asi takılmanın anlamı yok, lisedeki iğrenç anılarım aklıma geliyor zira.oğlum olursa vericek çok öğüdüm var ona..1-bizim halkın çocuğu ol sana üstünü değiştir ve sık sık duş al demeyeceğim istediğin gibi tırnaklarını kemirebilir, tanınmadığın ortamlarda aklına eseni söyleyebilirsin. 2- baban gibi çocukça düşün çünkü o zmn hertürlü dalga geçicek bişeyler bulup; babası doktor olup oğlu insan olmayan arkadaşının osuruğuna 3 saat gülebilirsin....uzar gider.size demiştim ikizler burcu olduğumu, bir şey daha; mutluluk hormonunun vücudun değişik yerlerine konumlanmış olması insanın kişiliğini 3e bölüyor..en azından benimkini..farklı ortamlarda farklı gülüşler oluyor böyle oluncada..

dostum, ben sana hiç salak diye hitap etmedim ama iq seviyeni çok iyi biliyorum.

Into the Wild ' ı izleyen var mı?

30 Mayıs 2008 Cuma

Gün geçmiyorki kara poşetler dolmasın..


..cumaya giderek dini vecibelerinin sanki birçoğunu yerine getiriyormuşsun gibi düşünmek insanı diğer taraf için rahatlatıyor.he birde perşembe akşamları demlenmem...istanbul'a geldim geleli yolüstü girip dolaştığım kiliseler burada gittiğim cuma sayısından fazla galiba..istiklal caddesine 3 tane kilise kuran zihniyete giydireyim!neyse her an göte kaçabilir..


..üniversite hayatımın koskoca ilk senesi bitti ve şenlikler 4güncük sürdü.biz hergün şenlik olur diye gelmiştik halbuki.arap atıyımdır ben biraz, geç açılırım, en azından 1 hafta sürseydi de bizde nemalansaydık.alemin keyfi yerinde yine meaşallah..bir daha mı girsem öss ye ne,bu sefer kıbrıs'ı yazar dönüşte jack daniels getiririm en azından..

..bırak bu ayakları olm, sen o düğünde oynayacak adam değilsin...sene başından beri "yuvarlak burun" diye sayıkladın ama yine tuttun başını..inşaatta başarılar sana.

..dostum biz starbucksa değil cafepéra'ya gideriz orada fiyatlar tam 2 katı.. 

son olarak "evet ikizler burcuyum.".








Ey Kinayeli Yolcu !




ey kinayeli yolcu!
sen de müptela şehirler gibi
yorgunsun.
olsun.kaçmak istedim
zihnimi dolduranlardan
akortsuz konuşmalar yakalıyordum
kenar mahalle orospularından



dinle beni mürekkep gözlü
göçkün bakışlı
soğuktan aldım ya seni
ölgün dudaklarına kondu ya dudaklarım
artık rahatım
sana şimdi
şekiller dilinden sesleneceğim.

hokkamı banarak zehre
yapacağım resmini hayâlî şehre
sana şimdi
aşkı öldüren dervişin
dilinden sesleneceğim.

haydi söyle!
bilinç tadilâtı değil midir rüya ?
tımarhane mensuplarının
ve anti depresanların
kucak dolusu sevgiler yolladığı
kalbinde.


                                                     
                                                                        Vecdi Su